5 Şubat 2019 Salı




Merhabalar ;

Ben videosunu izlediğiniz Elif Nur kızın annesiyim .Size kızçemle ilgili gelişim sürecini paylaşarak tavsiyelerde bulunmak isterim.

Öncelikle Geçmiş olsun. Gerçi çok şeyler geçmiş oldu sonuca ulaşmışsınız neredeyse. Biliyor musunuz siz de diğer tüm aileler gibi özel ve kıymetli bir evlada sahipsiniz . Evladınız için çırpınışlarınızı ve çabanızı çok iyi anlıyorum. İşitme kaybı, insana hayatla ilgili öğrenilebilecek ne varsa en sağlamından,en kudretlisinden öğretiyor. Göz ve beyin algısı çok gelişmiş oluyor işitme kayıplılarda,paşanızda öyle olacak inanın bana.Onun işitme kaybı da benim ve kızımınki gibi aynı seviyeye yakın .Oğlunuzun kaybının erken farkedilmesi ve isitme cihazı kullanmaya başlamış olmanız ilk adım olarak çok fazla geç kalınmadığının göstergesidir. Rabbim bu ilerlemiş teknoloji ile çocuklarımızı dermansız bırakmıyor inşallah ta bırakmasın .

Biz kızımızın işitme kaybını 10 aylıkken fark ettik .Yalova da yaşadığımızdan bize en yakın bölge Marmara üniversitesi idi .Orada Yapılan Abr bera testlerinde de işitme sonuçlarımız sağ 70 ,sol 80 db ileri derecede işitme kaybı olarak belirlendi. O an insan inanmıyor ve de konduramıyor . Ve 1 yaşında Phonak Nadia Sp3 işitme cihazı ile yola başladık . Öncelik almış olduğumuz tavsiyelerde cihazlanırken ki aşamada isitme kaybımızın isitme cihazindan fayda saglayabilecek bir isitme cihazını edinebilmekti . Ama sadece cihazlari takmasi yeterli degil, isitme-konusma egitiminin cok buyuk onemi vardı…

Cihazlanması ile birlikte ailecek bir karar aldık.Özellikle doktorlarımız anne ilgilisinin önemli olduğunu söyleyince çalışan bir anne olduğumdan işe ara verme kararıydı. 1 yaşından 3 yaşına kadar süren anne kız yolculuğuna 2009 eylül ayında başladık. Tabikii eşimin ve ailemizin desteğide her zaman tamdı . Bize tavsiye edilen eğitim aşamasında kızımızın bir rehebilitasyondan eğitim alması idi. İlk 6 ay Yalova gibi imkanları kısıtlı bir şehirde bu çok mümkün olamadı . Çünkü rehebilitasyonlarda ilk tavsiye edilen onunla ilgilenecek olan öğretmenin işitme engelliler öğretmeni olması . Ve biraz tuaf gelebilir ama rehebilitasyonlarda çok fazla problem yaşandığından öğretmeninizin diplomasını görmeniz ve diplomasının doğruluğundan emin olmanız . Biz ayrıca Marmara üniversitesine aile eğitimleri ve kızımızın işitme takibi içim sıksık gidip geldik.Gelişimimizi bir defter tutarak takip ettik.Söylemeye başladığı kelimeler , heceleri ,dil becerilerini kayda aldık. Bu da dil gelişim sürecinde faydalı oldu.1,5 yaşından itibaren bir rehebilitasyona başladık ve orada da işitme engelliler eğitimi almış bir öğretmenden 5 yaşına kadar eğitim aldık .Bize verilen ödevleri onun eşliğinde devam ettik.Günlük çalışma egzersiz vs.Ama bütün engelli grupları ile aynı rehebilitasyona gittiğinden hayata alışmak adına hep endişelerimiz vardı.Çünkü çocuklar görerek öğreniyor ve taklit etme konusunda süperler . 5 yaşında rehebilitasyon değiştirmeye karar verdik . Dil gelişiminde bayağı yol kat ettiği aşikardı ama birşeylerde eksikti.Çünkü materyallerde eğitimde çok önemli. Ve teknolojinin daha iyi kullanıldığı ,yeniliklere açık değişimler gerekliydi. Gittiğimiz kurumda Konuşma terapisi alabilmesi için öğretmen yoktu eksiklerimizin bu yönde olduğunu düşünüyorduk .Bursada ODYOMED diye sadece işitme merkezi olan bir kurum vardı .Orada işitsel algısının yaşıtları ile ilgili çalışmalar daha çok yapılıyordu. Henüz işitsel algının 5 yaşına gelmediği söylendi .Orada öncelikle bu konuda da ,aynı zaman da çıkartamadığı seslerle ilgili konuşma terepisi aldık .Bir sürede okul destek eğitimi aldı.Ve 9 yaşında kurumdan mezun olduk . Çünkü işitsel algısı ,konuşma eşiği olarak elif nur diğer yaşıtlarından eksiği olmadan derslerini başarı ile tamamladı.Şu anda da normal bir okula normal yaş seviyesinde(10 yaşında ) orta okulda 5. Sınıfa gidiyor. Hayatına devam ediyor .

Onunla bol bol, bıkıp usanmadan konusun, göz göze geldiginiz her ani degerlendirin ve ona birsey soyleyin, sesli oyuncaklarla oynayin, giydirirken yemek yedirirken herseyi anlatarak is gormeye calisin . Her isteğini kısa cümlelerle doğru kelimelerle anlatın .Tekrar yöntemini sıksık kullanın .Örneğin sizden su mu istedi .Ne istiyorsun Su mu istiyorsun . suyu bardağa dolduruyorum .Hopp su doldu.Benim oğlum su içmek istiyor .Afferim suyunu içiyor .Şimdide suyunu içti alkışlayalım.Su bardağını masaya bırakalım .Diye su kelimesini bir seferde 10 kere tekrarlayın . Esiniz konuskan biriyse ne ala, ama degilse de huyunu degistirip surekli konusan biri olmasi gerekiyor. Anne ilgisinin çok önemli olduğu aşikar . İşitme egitiminde anahtar nokta sesleri tanitmak ve konusmak. oyuncak hayvanlar alip seslerini taklit edebilirsiniz, kedi, kopek, inek gibi. Bu yasta bunlara da bayiliyorlar zaten. Cihazlandığında başlangicta cihazi takmak istemeyebilir, sabirla, o cikaracak siz takacaksiniz. Bir sure sonra fayda gordugunu anlayainca dizinize yatip cihazlari takmanizi bile isteyecektir!
Sesleri tanimadigi icin hemen tepki beklemeyin, daha once de dedigim gibi siz sesleri tanitin, ileride o da tepkide bulunacaktir.Çocuğunuz işitsel olarak yeniden doğdu gibi düşünmekte fayda var. Ama isitme kaybi cok ileri derecede olmadigi icin sanslisiniz, sesleri tanimasi cok zor olmayacak diye tahmin ediyorum.
En çok televizyon konusu insanın canını sıkıyor .Uzmanlar Televizyonun acilmasini tavsiye etmiyorlar .Bizde gerçekten tv konusunda katı bir tutum sergiledik. isitme kayipli cocuklarin sessiz ortamda cihazdan daha cok fayda görmeleri şeklinde söylenmişti. Bu asamada.evin olabildigince en sessiz ortaminda yuz yuze konusarak vereceginiz egitim en faydali olan seydir. Kaldi ki, Amerikan Pediatri Kurumu, 2 yasina kadar tum bebeklere hicbir sekilde TV izlettirilmemesini onermektedir. Bunun ne kadar zor oldugunu biliyorum, yani TV seyrettirmemenin. ama su kadarini soyleyeyim, bu asamada TV'nin hicbir faydasi yok, aksine zarari var, yine de ara sira cocuk programlarini yaninda siz olmak kosuluyla kisa sureli ekranda gorduklerini anlatarak seyrettirmeniz yeterlidir.

Cihazlandıktan sonra biraz zorlu bir surec sizi bekliyor. Ama insallah cihazlariyla birlikte yasitlari gibi normal konusan, anlayan, normal okula giden biri olacaktır. Erken donemde teshis edildi, cihazlari takildi ve cok ileri derecede kaybi yok. Ama bizim çocuklarımız özel bunun için çocuklarımıza daha farklı yaklaşmamız
gerekiyor. Biz bazen bizi dinlemediği zamanlarda sabır göstermenin yanında belki üzülerek söylüyorum sesimi yükseltim ya da ufak tefek ödül cezalar vermek durumunda kaldım. Ağladı,kızdı,sinirlendi ama tekrar dersimizin başına
oturduğumuzda beni dinledi. Dinlemediğinde minik polimikler yaşadık . Yine
ağladı. ve yine beni dinledi.:) Anlata biliyormuyum? Sonradan ağlayacağına şimdi ağlasın biraz gaddarmışım gibi gelebilir ama zaman çok önemli her an değerlendirmeye çalışın.



Sizlerle son birkaç videomuzu paylaşmak isterim …Değişimi siz görün ….Ve takıldığınız bir şey olduğunda gönül rahatlığı ile sorabilirsiniz .Bu sefer en kısa zamanda cevap vermeye çalışacağım . Bizde ilk zamanlar bizim gibi kayıplıların hikayeleri ile kendimize ders çıkarmaya dikkat etmeye çalıştık .

Elinizden geleni yapacağınza inanıyorum ,geleceğe umutla bakmayı ihmal etmeyin.İşitme kaybı asla bir hastalık,dert değildir,o gerçekten bir insana verilen nimettir.